İnsan ve Sayılar


Sayıların kökenleri büyük bir gizeme sahiptir. Ancak, zamanla medeniyetlerin ilerlemiş olması ve buna paralel olarak toplumların onsuz gelişemeyeceğini söylemek de son derece önemlidir. İlkel topluluklarda yaşayan insanlar ellerinde bulunan nesnelerin azalıp azalmadığını anlamak için ve avladıkları hayvanların sayısını belirtmek için yaşadıkları mağara duvarlarına veya bir ağaç dalına kesici bir aletle bir çizik veya çentik atarlardı. Tabii ki o zamanda bu insanlar bir sayı sistemi kavramına sahip olmadıklarından, bazen bu işi her bir nesneyi bir çakıl taşıyla eşleştirerek yaparlardı. Böylece istedikleri zaman bu çizikleri, çentik veya çakıl taşları ile karşılaştırarak, ellerindeki nesnelerde azalma ve artmanın olup olmadığını kontrol ederlerdi. O dönemde kullanılan çizik, çentik veya çakıl taşları bugün kullandığımız sayı sisteminin ilkel bir biçimi olarak görülebilir. Bu gelişmeler aritmetiğin ötesine geçme eğilimi göstermiş ve bununla birlikte yazma fikri de ortaya çıkmıştır. Mısırlılar farklı sayılar için farklı semboller icat eden ilk uygarlıktı. Sadece bir çizgi olan bir sembolü vardı. On sembolü bir ipti. Yüzün sembolü bir halat bobini idi. Ayrıca bin ve on bin için de sayıları vardı. Mısırlılar bir milyonu hayal eden ilk topluluk oldular. Mısır’da eğitim gören ve daha sonra Yunanistan’a dönen Pisagor tek ve çift sayıları düşünen ilk matematikçidir. Pisagor, tek sayıları erkeklerle ve çift sayıları kadınlarla eşleştirmiştir. 

Bugünkü sayılar Hindu-Arap sayıları olarak adlandırılır ve 1,2,3,4,5,6,7,8,9 ve 0 rakamlarının bir kombinasyonudur. Bu rakamlar XII. yüzyılda İtalyan matematikçi Leonardo Pisano tarafından ifade edilmiştir.  L. Pisano, Kuzey Afrika'da eğitim görmüş ve burada daha sonra popüler Hindu-Arap rakamlarını İtalya'ya taşımıştır. Hindu-Arap rakam sistemini benimsemeden önce insanlar, aslında Etrüsk Dönemi’nin mirası olan Roma figürlerini kullandılar. Bu figürler ise Roma rakamı sistemine dayanmaktadır. 

Daha sonra ihtiyaçlar doğrultusunda sayı kavramı gelişmiş ve farklı sayı kümeleri tanımlanmıştır

Kaynak :Atatürk Üniversitesi Doç. Dr İsa Yıldırım

Share:
spacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder