2020 Yılı Şehr-i Ramazanı Uğurlarken…

Bugün Arefe günü yani 2020 yılı Ramazan ayının son günü.  Köyüm (belde veya mahalle) Söğütlü (Eski adı Kinderip )teyim.  Her yıl olduğu gibi bugün arefe günü olması dolayısı ile mezar ziyaretleri yapılıp vefat eden yakınlara büyüklere fatiha veya yasin okunur rahmet dilenirken mezarlığa gelen çocuklara şeker dağıtılır mezarlıktaki çiçekler sulanırdı ancak  sanırım bu yıl bunları yapamacağız. Çünkü bugün ile birlikte bayram günü dahil dört gün boyunca dışarı çıkma yasağı ilan edildi. Ve üzgünüm ki bayram da bu şartlar altında biraz buruk geçecek. Her bayram da olduğu gibi akrabalar komşular ziyaret edilemeyecek çocuklar gezip şeker toplayamayacak. Gerçi bayramlar ramazanlar eski havasını yavaş yavaş yitirmişti zaten.

Ancak bu yıl farklı zorunlu bir sebep vardı ; Corona . Covid-19 adı verilen Çinden çıkıp tüm dünyayı etkisi altına alan bulaşıcı bir hastalık. Kendini süper güç gören Çin ve Amerikaya boyun eğdirip aciz bırakan gözle görülemeyen bir virüs. Şımaran insanoğlunun burnu sürtüyordu adeta. Aslında insanlık tarihi boyunca tekkerür eden bir olaydı bu.Nezaman şımarırsa insanoğlu ilahi silleyi yemekten kurtulamıyordu.Nuh Tufanı, Sodom ve Gomore ve nice olay tek tek saymak gerekmez tarih sayfalarına bakıldığında görülebilecektir. Hepsi aslında iyice gurura kapılıp kendini bir nutfeden veya  bir su damlasından yaratan İlah’ını  unutmasından dolayı hatırlatma babında Rabbi’nin bir ikazından başka bir şey değildi.

2020 yılı bu yönü ile bir farklılık hissetiyordu. Allah başka musibetler göstermesin. Bu tür ikazların da bütün insanoğlunun uyanması silkelenmesi ve kendine gelmesini dilerim. 2020 yılı farklı bir yıl oldu insanlık için demiştik.Öyle ki sosyal medyada  espri konusu olmuş bile. 2020’yi sağ salim bitirene gazilik unvanı verilmeli tarzında muhabbetlere rastlamak mümkün.

Dünya savaşlarından beri bu tür krize rastlanılmadığı söylenmektedir. Hava yolları kapalı uçuşlar seyahatler iptal,Alışveriş merkezleri,restoranlar,cafeler kapalı, ibadethaneler kapalı,okullar kapalı adeta hayat durdu. Gözle görülmeyen bir virüs uzaya çıktığını gururuna kapılan insanoğlunu birkaç metre kareye evine kapadı. İdrak sahibi bir insan elbet bu olayı virüse vermez bu virüsün gücüdür diyemez. Elbet  sineğin kanadına hükmeden tüm kainata da hükmeder bir Kudret’in işidir der.


Kendi Perspektifimizden Bakarsak;

Biz dediğimiz İslam Dünyası Müslümanlar ve Ümmeti Muhammed olarak kendi penceremizden bakacak olursak. İbretle bakmamız titrememiz ve kendimize gelmemiz elzem olduğunu göreceğiz.

Çünkü durum o kadar normal değil öyle de görülmemeli. İnsanlığın babası Hz. Ademden beri  İslamiyet’in merkezkaç noktası mahiyetindeki Kabe ziyarete kapalı,Camiler kapalı ve üç hafta gidilmediğinde kalp mühürlenme tehlikesi olan Cuma namazını yaklaşık sekiz haftadır kılmıyorz.(Zaruri bir durum olduğu için kasıtlı olarak gitmeme gibi görülemez elbet) te ancak kılamıyoruz.

Bu durumun bize Rabbimizden şefkat tokadı olduğu açısı ile bakarsak bir nebze kendimize gelebilir.Medeniyet kodlarımız ile uyuşmayan davranışlarımızdan vazgeçebilir.Ve daha sahabivari bir kardeşlik hüviyetine kavuşabilir ve birbirimizi daha şefkat ile sarabiliriz.Filistin,Doğu Türkistan,Suriye ve nice yerden akan Müslüman gözyaşı için daha çok dertlenebiliriz.

Yok hala makam, mal mülk, gurur ve farklı saiklerle birbirimizi ezecek ve Hz. Ömerin (Allah Ondan Razı Olsun)  Diclenin kenarında bir kuzu su içerken ayağı kayıp nehire düşerse kendinden bilecek kadar kıymet verdiği adaleti hiçe sayıp birbirimizin haklarını ihlal edecek olursak iş mahkeme-i kübraya kalacak ve Allah’ın azabının daha şiddetli olacağı görülecektir.(Rabbim azabından korusun.)

Evet bir müberek şehr-i  Ramazana daha veda ediyoruz. Birlikte kıldığımız teravih namazaları yoktu, fakir ve zengini bir iftar sofrasında buluşturan iftar çadırları da yoktu belki ama  yüz kişiyi doyuracak maliyete iki kişilik lüks otel restoran israf “iftar” sofrası da yoktu. Ramazan şenliği adı altında düzenlenen  maneviyatla ilgisi olmayan hatta bazen haram ortamına müsait hale gelen etkinlikler de yoktu. Hepsine ibret ile bakmamız ve ruh köklerimiz ile uyumlu bir medeniyet ve kültür  tohumları ekmek için daha dikkatli olmamız gerektiği kanaatine varmalıyız.

Bu salgın ile birlikte iyice mahrum kaldığımız tüm şeylerin kıymeti daha da idrak edilmelidir.

İsrafı terk etmeli fakiri yoksulu gözetmeli,hep ben deyip bencillik girdabından kurtulmalı, kendisi için istediğini kardeşi için istemeyen kamil mümin olamaz şiarı ile milletçe birlik ve bareberlik ruhuna sarılmalı pörsüyen akrabalık ve komşuluk  duyguları yeşertilmelidir.


Mübarek şehri ramazanı özlem ile tekrar kavuşmak  dileği uğurlarken günahlarımızın tümünü temizlemiş olarak ki temenimiz budur kalbimize bıraktığı rahmet tohumunun filizlenerek Rabbimize  Kul Peygamber Efendimize (Allahumme Salli Ala Seyidina Muhammed) ümmet olma bilincine varmış olarak son nefsimize kadar o idrak ve bilinç ile yaşama dileğim ile tüm Mümin kardeşlerimin Ramazan Bayramını kutlarken büyüklerimiz ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim.

Rabbim tüm Ümmeti Muhamed’in Yar ve Yardımcısı Olsun..


Share:
spacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder