Çocukların terbiyesi husûsunda hadîs-i şerîfte:
“Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamışltır.” (Tirmizî, Birr, 33) buyrulmaktadır.
Çocukların terbiyesi husûsunda hadîs-i şerîfte:
“Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamışltır.” (Tirmizî, Birr, 33) buyrulmaktadır.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü'min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûnün üstünde cevlân eyleyen.
Mi'râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Yunus Emre
Hicret (Resim temsilidir)
Hicret, “bir yerden başka bir yere göç etme” demektir.
Hicret, “dinî sebeplerle bir yerden diğer bir yere göçme ve özellikle Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Mekke’den Medine’ye göç etmesi olayı”dır.
Hicret, “kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisânen veya kalben ayrılıp uzaklaşması” demektir; ancak kelime daha çok “bir yerin terkedilerek başka bir yere göç edilmesi” anlamında kullanılır. .
Medine’ye göç eden Müslümanlara muhâcir, Resûl-i Ekrem’e ve muhâcirlere yardım eden Medineli Müslümanlara da ensâr unvanı verilmiştir.
Ayrıca nefsine uyma korkusu ile bir günah ortamından uzaklaşma da hicret olarak yorumlanabilir diye düşünüyorum çünkü nefisle mücadele büyük cihat olarak nitelendirildiği için nefse karşı yapılan bu uzaklaşma eylemi de hicret olarak tabir edilmesinde mazur görülmez diye düşünüyorum.
İslamdan bihaber bir topluluğa İslam hakikat ve güzelliklerini anlatmak üzere yurdunu bırakıp gitmek de hicrettir.
Tabi bazen maddi ve zaman yönünden yetersizlik veya yorgunluk veya motivasyon eksikliği ile bir insan sürekli erteleme yaparak bunu zamanla bir davranış haline getirir. Bundan dolayıdır ki programının aksamasına plan ve hedeflerine başarıya ulaşma oranı düşük hale gelmektedir.
Başarılı olmak ve özgüven kazanmak için bir işi yapma konusunda içten gelen direnç ve erteleme isteğine karşı iradeli olmak şarttır.
Dini boyutuna baktığımız zaman şeytani vesvese ve nefsin sürekli namazı sonra kılarsın tazyiklerine karşı Müslüman, boyun eğerse günah çemberinin içine bir adım atmış olur ve nefsin tembellik huyu edinmesine sebebiyet verir. Müslüman silkelenip bir günah çemberini yarmamayıp akşam kılarım olmadı sabah kılarım olmadı daha gencim yaşlanınca kılarım derse bir gaflet dairesine girmesine sebebiyet verir mazaallah.Allah korusun sonsuz hayatı tehlikeye atma durumu ile karşı karşıya kalabilir.
Dünyevi çerçeve ile baktığımızda farkına varamazsak da zaman çok hızlı bir şekilde akmaktadır.Vakit nakittir der atalar onun için her erteleyiş bu nakiti harcamakır. Anı değerlendirmek ve verilen zamanı verimli hale getirmek şarttır.
Başarı kıstası farklıdır her zaman istediğimiz başarıya ulaşamayabiliriz.Ancak metafizik boyutta dini kavram olarak Allah katında başarılı sayılmış olabiliriz inşallah. Ameller niyetlere göredir çünkü.
Ailene daha iyi hayat şartları sunmak için sürekli düşünür plan kurar ancak bir türlü bir faaliyet imkanın olmayabilir ancak niyetinden dolayı Allahın rızasını kazanmışsan en büyük başarıdır inşallah.
Dünya rızkı mal,mülk,makam nasip işidir Rezzak olan Rabbin bunları tayin eder buna karışamazsın.
Çünkü insan zaferden değil seferden mesüldür.
Ancak dünyanın geçerli kanunları vardır.Sebepler gibi. İnsan sebeplere uyacak uymalı. Yayalara kırmızı ışıkta karşıya geçmek nasıl tehlikeli ise bu da öyle. Yer çekimine meydan okuyup yüksekten atlarsan bir tarafını kırarsın. Sürekli işlerini planlarını ertelersen başarısızlığa davetiye çıkarırsın. Çünkü zaman ve şartlar insan kontrolunde değildir.
Vesselam..
Program Amacı
Otomotiv Teknolojisi programımızın amacı karayolu taşımacılığında kullanılan motorlu araçların yapımı alanında veya bu sektöre hizmet edecek farklı firmalarda ve kuruluşlarda çalışacak ara eleman yetiştirmektir. Öğrencilere sektörün ihtiyacı doğrultusunda teorik ve uygulamalı teknik güncel bilgiler verilmektedir. Bunu dışında çağımızın gerektirdiği araç teknolojilerinde ortaya çıkan yenilikleri takip etmek, Hibrit ve Elektrikli araçlar konusunda bilgi sahibi olmak ve bunlara adaptasyonu sağlamaktır. Otomobil, iş makinası, nakliye araçları tamir, bakım ve onarım bilgilerine sahip olmaktır. İyi derecede mesleki bilginin yanında, bilgisayar kullanımı, mesleğiyle ilgili programları ve yedek parça temini için yeterli donanımlara sahip olmaktır.
Otomotiv Teknolojisi Ders Müfredatı Hakkında
Otomotiv Teknolojisi Programında öğrencilere sektörün gerektirdiği nitelikler göz önünde bulundurularak teorik ve uygulamaya yönelik dersler verilir. Otomotiv Teknolojisi Programı içerisinde Benzinli Motorlar ve Teknolojisi, Motor Parça ve Fonksiyonları, Dizel Motorlar ve Teknolojisi, Meslek Resim, Malzeme Teknolojisi, Motor Parçalarının Ölçülmesi ve Kontrolü, Otomotiv Elektrik ve Elektroniği, Makine Elemanları, İşçi Sağlığı ve İş güvenliği, Güç Aktarma Organları, Termodinamik, Hareket Sistemleri, Yakıtlar ve Yanma, Servis İşletmeciliği ve Müşteri Hizmetleri, Yeni Nesil Otomotiv Teknolojileri, Toplam Kalite Yönetimi, Taşıt Mekaniği, Motor Test ve Ayarları, Şasi, Kaporta ve Boya İşlemleri, gibi mesleki yeterliliğe uygun dersler verilmektedir. Ayrıca öğrencinin satış hizmetleri ve çizim yeteneğini geliştirmek için Otomotiv Sektörü, Pazarlama, Girişimcilik, Bilgisayar Destekli Çizim dersleri de verilmektedir. Programın Öğrenim Çıktıları Otomotiv ile ilgili teorik bilgilerin verilmesi ve kalıcılığının sağlanabilmesi, Teorik bilgiyi uygulamayabilme, Problem çözme becerisi kazanabilme, Mesleki ile ilgili bilimsel gelişmeleri takip edebilme, Araştırma ve incelemeye yönelme, Kaliteye standartlarına bağlı kalabilme, Sahiplenme duygusu geliştirebilme. Programın Hedefleri Analitik düşünme ve sektör beklentilerini sağlayabilecek mesleki bilginin kazandırılması, Arıza teşhisi yapabilme ve çözüm yollarını bulabilme yeteneği kazandırılması, Uygulamada gerekli cihaz ve yöntemleri uygulayabilme yeteneği kazandırılması
Otomotiv Teknolojisi Bölümü Mezunu Ne İş Yapar?
Otomotiv Teknolojisi Bölümü mezunu ne iş yapar sorusu kısaca şu şekilde özetlenebilir; bu alanda çalışanlar öncelikle, araçların bütün parçalarına hakim olarak gerektiğinde karoseri düzeltme, doğrultma işlemlerini gerçekleştirir. Aracı boyaya hazırlar ve uygun tekniklerle, renklerin uyumuna dikkat ederek oto boyama işlemlerini gerçekleştirir. Üretim sürecinde karoser imalatında çalışabilir. Hasarlı bir araç söz konusu olduğunda ise araçların onarımında görev alabilir ya da ekspertiz raporu hazırlayarak sigorta şirketleri ile gerekli uygulamaları yerine getirebilir. Bir otomotiv teknolojisi mezunu, genellikle otomobil fabrikalarında veya montaj hatlarında mühendislik pozisyonlarında görev alabilir. Burada, araçların tasarımı, üretimi ve montajı süreçlerinde çalışarak yeni modellerin geliştirilmesine ve üretime hazırlanmasına katkıda bulunurlar. Ayrıca, üretim hattının verimliliğini artırmak ve üretim maliyetlerini düşürmek için sürekli iyileştirme çalışmaları yaparlar. Araç bakım ve onarımı sektöründe de çalışabilirler. Otomobil servislerinde veya yetkili bayilerde teknik uzmanlar olarak görev alarak araçların düzenli bakımını yaparlar, arıza teşhisleri gerçekleştirir ve gerekli onarımları gerçekleştirirler. Ayrıca, araçların güvenliği ve performansını artırmak için modifikasyonlar yapabilirler. Otomotiv endüstrisi ile ilgili araştırma ve geliştirme departmanlarında da çalışabilirler. Yeni teknolojilerin ve malzemelerin test edilmesi, araç performansının değerlendirilmesi ve gelecekteki araç modellerinin tasarımı için çalışabilirler. Bu rolde, otomotiv teknolojisi mezunları yenilikçi çözümler geliştirerek sektördeki ilerlemeye katkıda bulunurlar.
Otomotiv Teknolojisi Bölümü Mezunu İş Olanakları Nelerdir?
Otomotiv Teknolojisi iş imkanları oldukça çeşitlidir. Başta otomotiv endüstrisi olmak üzere hem üretim hem de satış sonrası alanlarda iş olanakları mevcuttur. Özellikle otomotiv üretiminde önemli olan otomotiv boyama ve karoser alanlarında uzmanlaşarak otomotiv servislerinde çalışabilir. Bu alanların dışında sigorta şirketlerinde hasar uzmanı olarak danışmanlık yapabilir, araç satış, yedek parça alanlarında da çalışması mümkündür. Otomotiv teknolojisi mezunları, otomotiv satış ve pazarlama sektöründe de kariyer yapabilirler. Otomobil satışı ve satış sonrası hizmetlerin yönetimi, otomobil bayilerinde veya otomobil kiralama şirketlerinde iş imkanları sunar. Ayrıca, yedek parça satışı, servis danışmanlığı ve müşteri ilişkileri gibi alanlarda da çalışabilirler. Otomotiv endüstrisi giderek daha fazla dijitalleşmekte ve otomotiv teknolojisi mezunları, bu değişime ayak uydurmak için gereken yeteneklere sahiptirler.
HER PEYGAMBER ÇOBANLIK YAPMIŞTIR
Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem bir gün:
“Allâh Teâlâ’nın gönderdiği her Peygamber, mutlakâ koyun gütmüştür.” buyurdu. Bunun üzerine sahâbîleri:
“−Siz de mi koyun güttünüz, yâ Resûlallâh?” diye sordular. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:
“−Evet, ücret karşılığında Mekkelilerin koyunlarını güderdim.” buyurdu. (Buhârî, İcâre, 2, Enbiyâ, 29; İbn-i Mâce, Ticâret, 5)
PEYGAMBERLERİN MESLEKLERİ
Her peygamber hadiste belirtildiği üzere çobanlık yaptığı gibi gönderildiği kavme liderlik ve öğreticilik yapmışlardır. İşte Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerin meslekleri...
Hz. Adem aleyhisselâm: İlk ziraat mühendisi ve çiftçi idi.
Hz. Şid aleyhisselâm: Hallac, kazzaz, nessac = dokumacıların, örücülerin ve mensucat sanayiinin ilk kurucusu idi.
Hz. İdris aleyhisselâm: İğneyi ilk icad eden, ona delik açan, iplik geçiren olduğundan, terzicilerin -konfeksiyoncuların- örücülerin piri sayılır.
Hz. Nuh aleyhisselâm: Nuh aleyhisselâm çobanlık ve ticaret ile uğraşmıştır. Marangozların -gemicilerin- denizcilerin piri kabul edilir.
Hz. Hud aleyhisselâm: Tüccar idi. Bütün tüccarların piri sayılır.
Hz. Salih aleyhisselâm: Sürülerle develer yetiştirirdi. Sütlerini hem içer, hem de satıp dünyalığını temin ederdi. Salih Peygamber'in devesi meşhurdur.
Hz. İbrahim aleyhisselâm: Kabe'yi yeniden inşa edişiyle, Süleyman aleyhisselam'a ve Mimar Sinan'a önderlik etmiştir.
Hz. Eyüp aleyhisselâm: Ziraatçı idi.
Hz. Lut aleyhisselâm: Tarihçi idi. Seyyahların piridir.
Hz. İsmail aleyhisselâm: Kara ve deniz avcılığı ile geçimini sağlardı. Avcıların piri sayılır. 70 dil bilirdi. Tercümanların da piridir.
Hz. Harun aleyhisselâm: Vezir idi.
Hz. İshak aleyhisselâm: Çoban idi.
Hz. Yakup aleyhisselâm: Çoban idi.
Hz. Yusuf aleyhisselâm: Saati ilk icat eden, toprak mahsulleri ofisini ilk defa kuran, bolluk zamanında depolamayı, kıtlık zamanında halka dağıtmayı düşünen bir peygamberdir.
Hz. Şuayb aleyhisselâm: Ziraatçı idi.
Hz. Musa aleyhisselâm: Çobanlık yapmış ve Şuayb aleyhisselâm'a hizmetçilik etmiştir.
Hz. Davut aleyhisselâm: Demiri işleyen, zırh yapan ve düzenli ordular kuran, Calut'un ordularını mağlup eden bir kumandandır.
Hz. Süleyman aleyhisselâm: Emir, hükümdar idi. Sazlardan zenbil yapardı. Bakır madenini ilk defa işleyen O’dur.
Hz. Zülkifl aleyhisselâm: Ekmek pişirirdi, fırıncıların piri idi.
Hz. İlyas aleyhisselâm: Dokumacı ve iplikçilerin piri idi.
Hz. Yunus aleyhisselâm: Balık avlayıp geçinirdi, balıkçıların piri idi.
Hz. Üzeyr aleyhisselâm: Bahçıvan idi. Meyve ağaçlarını ilk defa aşılayan fidan yetiştiren, budama işlerini insanlara öğretendir. Bağ ve bahçe işleriyle uğraşanların piridir.
Hz. Lokman aleyhisselâm: Doktorluk ve eczacılık mesleğinin piridir.
Hz. Zekeriya aleyhisselâm: Marangoz idi.
Hz. İsa aleyhisselâm: Avcı ve marangoz idi. Av aleti yaparak geçimini temin ederdi. Avcıların piri idi.
Hz. Muhammed sallâllâhu aleyhi ve sellem: Küçük yaşlarda çobanlık yapmış daha sonra ticaretle uğraşmıştır. İslam devletinin devlet başkanlığı ve başkomutanlığını yapmıştır.
İşçinin sağlığının gözetilmesi insan hakları gereğince bir ödevdir.İşçinin ruh ve bedeni yönden sağlıklı olması iş açısından daha verimli kılacağı gibi daha mutlu bir aile ve nitekim daha mutlu bir toplum oluşturmanın ilk adımıdır. Tüm gün stres yükü altında çalışan haftalık ve yıllık istirahat izinleri verilmeyen ve maddi yönden tatmin edilmeyen bir personel stresi ailesine taşıması kaçınılmaz olur böylelikle mutsuz bir toplumun ilk adımı atılmış olur.
Toplumun her türlü refahını sağlamakla sorumlu olan yürütme erkinin iş güvenliği konusunda hasasiyetle durması ve takipçisi olması şarttır. Bunun için gerekli yaptırımı yapmadan kaçınmaması gereklidir.
Personel de iş güvenliği kurallarına azami şekilde uymalı gerekli tedbirleri yerine getirme konusunda amirlerine itaat etmelidir.Bu ilk önce kendi sağlığına karşı sorumluluğudur.
İşyeri yetkilileri personelden kabiliyeti üstünde iş vermemeli işçinin yeterince istirahat etmesi sağlanmalıdır.
İşyeri sahibi iş güvenliği ekipmanlarınınn tedariği konusunda ihmalkarlık yapmamalıdır.
Bilinmelidir ki iş güvenliği kurallarına kanun istiyor diye değil can taşıyan bir insanın sağlığını korumak amaçlı olduğunu bilincinde olunmalıdır.